İzmir’in çeşitli ilçelerinde çıkan orman yangınları, yüzlerce hektarlık alanı küle çevirdi. Uzmanlar, yangınların nedenlerine dikkat çekerken, kamuoyunda 'ormanlar neden yanıyor, neden yakılıyor?' sorusu yeniden gündemde.
DAKTİLO NEWS (ANALİZ) – Türkiye’nin orman yangınları açısından en hassas illerinden biri olan İzmir, yaz aylarının başlamasıyla birlikte yeniden alevlerle boğuşuyor. Son günlerde özellikle Buca, Menderes, Karaburun ve Seferihisar ilçelerinde çıkan orman yangınları, hem doğal yaşamı hem de köylüleri olumsuz etkiledi. Tarım arazileri, zeytinlikler, arıcılık alanları zarar görürken, yüzlerce dönüm yeşil alan kül oldu. Binlerce canlı çeşidi yanarak yok oldu.
İklim mi insan mı? Yangınların nedenleri tartışılıyor
Yangınlarının bir kısmı yüksek sıcaklık, düşük nem ve rüzgar gibi iklim koşulları nedeniyle kendiliğinden çıkabiliyor. Ancak istatistikler, yangınların büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olduğunu ortaya koyuyor. Anız yakma, ormanda yakılan ateşler, sigara izmaritleri ve ihmal gibi etkenlerin yanı sıra kastî olarak çıkarılan yangınlar, ciddi bir çevre suçuna dönüşüyor.
Yangın sonrası rant endişesi
Sivil toplum kuruluşları ve çevre örgütleri, İzmir’deki yangınlardan sonra “bu alanlar imara mı açılacak?” Sorusunu soruyor. Geçmiş yıllarda benzer yangınlar sonrası otel, konut ve maden sahalarına dönüştürülen bölgeler, kamuoyunda derin şüpheler yaratmıştı. “yanan alanlar yapılaşmaya değil, tekrar ağaçlandırmaya açılmalı” çağrısı her geçen gün daha yüksek sesle dile getiriliyor.
Müdahalede koordinasyon eleştirisi
Yangınlara havadan ve karadan müdahale eden ekipler yoğun çaba gösterse de, bazı bölgelerde geç müdahale ve koordinasyon eksikliği eleştirilere yol açtı. Özellikle rüzgârın yön değiştirmesiyle alevlerin hızla yayıldığı noktalarda yerleşim alanlarına yaklaşan yangınlar, bölge halkını tedirgin etti. Gönüllü arama kurtarma ekipleri ve köylüler, söndürme çalışmalarına destek verdi.
AĞKUD Ekibi Yangın Sahasında Özveriyle Çalışıyor
İzmir’de etkili olan orman yangınlarına müdahalede aktif rol alan Ağrı Arama Kurtarma ve İnsani Yardım Derneği (AĞKUD), yönetim kadrosu ve gönüllü üyeleriyle birlikte büyük bir özveriyle sahada görev yapıyor. Genç bir kuruluş olmasına rağmen gösterdiği fedakârlık ve kararlılıkla dikkat çeken AĞKUD, yangınla mücadele sürecinde örnek bir dayanışma sergiliyor.
Yangın bölgelerinde gece gündüz demeden çalışan ekip, hem alevlerin kontrol altına alınması hem de mal ve can kaybının en aza indirgenmesi için aralıksız çaba gösteriyor. Yerel halk ve diğer sivil oluşumlarla koordineli hareket eden AĞKUD üyeleri, özellikle ulaşılması güç alanlardaki müdahaleleriyle takdir topluyor.
Dernek yetkilileri, afet ve acil durumlara hazırlıklı olmanın ve birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekerken, toplumun tüm kesimlerini gönüllü desteğe davet ediyor. AĞKUD’un bu çalışmaları, sivil inisiyatifin afet yönetimindeki değerini bir kez daha ortaya koyuyor.
Ağaçlar yanarken gelecek de tutuşuyor
Yanan sadece ağaçlar değil; binlerce canlının yaşam alanı, yılların emeğiyle oluşmuş ekosistemler ve geleceği yok ediyor. Yangınlarla mücadelede sadece itfaiyenin değil, toplumun tüm kesimlerinin bilinçli bir şekilde müdahale etmesi gerekiyor. Bu nedenle doğanın korunması için cezai yaptırımların artırılması, eğitim çalışmaları ve afet koordinasyonunun güçlendirilmesi kaçınılmazdır.