Necmettin Salaz: Gök mavisine karışan devrim ustası


Civan Değer

Necmettin Salaz…

Gençliğimizin karizmatik bilgesi, halkların özgürlük mücadelesine adanmış bir yürek, düşünceyle eylemi birleştiren ender insanlardan biri…

O, bilgeliğini kitaplardan değil, yaşamın en sert çelişkilerinden, direnişin en derin damarlarından alan bir öğretmendi. Bunun da ötesinde bir aydın, gazeteci, yazar ve dünce insanı..! Bizim kuşağımız için Necmettin Hoca yalnızca bir isim değil, bir duruştu; umutla direnişin, bilgelikle cesaretin somut haliydi.

Onu ilk tanıdığımız yıllarda, sık sık bir araya gelme, sohbetlerinden feyiz alma şansımız olurdu. Söylediği her cümle, düşüncenin ateşini kalbimizde yakar, gökyüzünü birden maviye boyardı.

Sonra hayatın sert rüzgârı esti… Bizler evlerimizden koparılırken, “Filistinli avukat Beşir” misali kendi topraklarımızdan sürgüne gönderildik. Necmettin Hoca ise bundan da ağır, sessiz ama derin sürgünlere maruz kaldı. Her sürgün, onun ruhunu daha da çelikleştirdi; her kayıp, bilgeliğinin direncini biraz daha büyüttü.


Aradan uzun yıllar geçti.

Ben Van TV’de program yaparken, bir gün Necmettin Salaz’ın Van’a geldiği haberini aldım. Haberi duyar duymaz heyecanla irtibata geçtim. Şamran Kafe’de buluştuk; güneşin Van Gölü’ne vurduğu o akşamüstü, tarihin durduğu andı sanki benim için. Röportaj boyunca, sözcükleri bir öğretmenin dinginliğiyle ama bir devrimcinin ateşiyle dökülüyordu. O anın her cümlesi, her bakışı, belleğimde iz bıraktı.

Kendisiyle konuşmak, sadece bir sohbet değil, bir bilgelik meclisinde bulunmak gibiydi.

Zaman geçti…

Necmettin abi bir kez daha ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bizlerse onun ve onun gibilerin izinde, kalemimizle, kameramızla, sözcüklerimizle direnmeye devam ettik. Onun “özgürlük” kavramına yüklediği derin anlam, bize hep yön verdi.

Son yıllarında amansız bir hastalıkla mücadele etti. Ama o, hastalığı bile bir engel olarak görmedi.

Tedavisini erteleyecek kadar, son nefesine kadar mücadelenin içinde kaldı. Halkların özgürlüğü uğruna geçen bir ömrün ardından, erken yaşta aramızdan ayrıldı.

Fakat gidişi, bir yokluk değil; bizlere bıraktığı mirasla bir varlık biçimi oldu düşünceleri ve kitaplarıyla.

Bugün, Necmettin Salaz’ı saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.

Onun gökyüzüne karışan maviliği, hâlâ üzerimizde.

Ve biliyoruz ki; halkların özgürlüğü uğruna bir ömür verenler, aslında hiç ölmezler. 


Daha yeni Daha eski